Pro Lig’in Yeni Devi: SEMİH TOPCU

Milli sporcu Semih Topcu, başarılarına bir yenisini daha ekledi. IFBB Balkan Cup’da 100 kiloda ve overall’da 1’inci olan Topcu, aynı zamanda Elite Pro Card sahibi olarak Pro Lig’e yükseldi.

+100 kilogram hard bodybuilding sıkletinde yarışan Topçu, dünya çapındaki pro liglerde, IFBB formatındaki resmi müsabakalarda ve bazı özel yarışmalarda pek çok farklı derece elde etmiş bir milli sporcu. Kingsize ve Supplementler’in de destekçisi olduğu Semih Topcu, 2008’de başladığı vücut geliştirme ve fitness sporunda milli takıma kadar yükseldi. Dünya ikinciliği, Türkiye şampiyonluğu ve Türkiye şampiyonlar şampiyonluğu gibi birçok başarı sahibi olan Topcu, aynı zamanda Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu eğitim komitesine üye. “Antrenörlerin Hocası” lakabı ile de tanınan Semih Topcu, aktif yarışma hayatının yanı sıra hem antrenör adaylarına hem de ileri seviyelere geçmek isteyen antrenörlere eğitimler veriyor.

Son katıldığı IFBB Balkan Cup’da 100 KG 1.’lik ödülü, Overall 1.’lik ödülü ve Elite Pro Card’ın yanı sıra, “Yarışmanın En Değerli Sporcusu Ödülü”nün de sahibi oldu. Bu değerli milli sporcumuzla sizin için bir röportaj yaparak, şampiyonluk sırlarını öğrendik.

IFBB Balkan Cup’da birbirinden değerli başarıların sahibi oldun ve artık bir Pro Lig oyuncususun, bu konuda hislerini alabilir miyiz?

IFBB Balkan Cup’da elde ettiğim başarıların en önemlisi “En Değerli Sporcu” seçilmemdi. Bu yarışma diğerlerinden çok farklı oldu. Pandemi ile birlikte yarışmaların tarihi ertelendi, spor salonları kapandı; süreç gittikçe zorlaştı. Ama ben bu yarışmada ülkeme çok anlamlı ve güzel bir hediye vermek istedim. Hazırlık döneminde antrenman ve beslenme programımın yayıldığı süreç 7 ayı kapsadı. Tabii bu, bir sporcu için oldukça uzun bir süre. Yarışma yurt dışında gerçekleşeceği için, pandemi döneminde kendimi dış dünyadan soyutladım, eve kapattım diyebilirim.

Şartlar o yüzden daha zordu. Kendi imkanlarımla, evimde küçük bir alanı spor salonu haline çevirdim. Birkaç ekipmanla son 2-2,5 ayımı orada hazırlanarak devam ettirdim. Şartlar gerçekten çok zordu. Birçok kez kendimi mental olarak ekstra motive etmem gerekti. Egzersizlerimi yapabilmek için alternatifler ürettim. Bu almış olduğum başarılar, kendi sıkletimde şampiyon olmam, daha sonra şampiyonların şampiyonu olmam ve turnuvanın en değerli sporcusu olarak ödüllendirilmiş olmam benim için çok büyük bir mutluluk haline dönüştü ve bir kez daha gördüm ki gerçekten en büyük başarılar, en anlamlı başarılar imkansızlıklarla yoğurulan başarılarmış. Burada önemli olan imkanların ne olduğu değil, başarmak istediğinizde bir şekilde anternatifler yaratmak. Almış olduğunuz başarı bu şekilde daha fazla anlam kazanıyor ve daha fazla anıyla, daha fazla tecrübeyle, yaşanmışlıkla yoğuruluyor.

O an dizlerimin bağı çözüldü ve mutluluktan gözlerim doldu ve ülkeme, vatanıma bu dereceyi getirebildiğim için bu imkanlarda, bu şartlarda çok büyük bir onur ve gurur yaşadım. Çok mutluyum. Almış olduğum bu başarıların yanında bir de Pro Card sporcusu olarak ülkemi temsil edecek olmam, benim için ayrıca bir onur. Çünkü profesyonel liglerde yarışma başarısı elde etmek her sporcunun hayali. Özellikle ülkemizde Pro Card sahibi sporcumuz maalesef pek yok. Biz bunu başarabildik. İşimiz zor tabii, bu saatten sonra daha fazla özveride bulunacağız ve kendimizi antrenman ve diyete odaklayacağız. Çok mutluyum bunu başarabildiğim için. Artık biliyorum ki, istersek her şeyi başarabiliriz. İmkansızlıklarla bu noktaya gelebildiysek, daha çok başarılar elde edeceğimize eminim. Pro ligler çok farklı, bunun da farkındayım, ama ben zoru seven bir adamım. Zoru her zaman seven bir sporcu oldum. Bunun için elimden gelen tüm çabayı göstereceğim.

Açıkçası çok heyecanlıyım. Sabırsızlıkla ilk profesyonel müsabakama çıkmayı bekliyorum. Hazırlıklarımı yapmaya şimdiden başladım bile… Eminim çok güzel olacak. Bundan sonrası için de büyük heyecan ve sabırsızlıkla yoluma devam edeceğim.

Hazırlık sürecinde antrenman rutinin nasıldı?

Hazırlık sürecinde birçok kez antrenman rutinimi değiştirdim. Spor salonları kapanınca antrenmanlarım sekteye uğradı. Elimdeki imkanları kullanarak antrenman programlarımı devam ettirdim.

Genel olarak antrenman modellerim kuvvetli devamlılığı temsil ediyor. Yüksek ağırlık, yüksek tekrar ve minimal dinlenme eşiği ile çalışıyorum. Kardiyolarımı hemen hemen her gün yapmaya çalıştım ve daha çok interval tarzı egzersizleri ön plana çıkarmayı tercih ettim. Orada da yine dinlenme eşiklerim çok düşüktü, çok fazla dinlenmeyi seven bir sporcu değilim. Ağırlık kaldırmayı da çok sevdiğim söylenemez ama olabildiğince kendimi zorladım, zorlanmayı sevdiğimi söylemiştim. Özellikle son 1-1,5 ay, hem sabah hem akşam, çift antrenman yaptım. Sabahları küçük bölge çalışmaları ve kardiyo, akşamları daha çok hedef odaklı bölgeler ve büyük kas grubu odaklı çalıştım. Günlük ortalama 4 ila 5 saat aralığında çalışıyordum. Bu sayede eksik bölgelerimi toparlama açısından hızlı bir ilerleme kat ettim.

Peki, beslenme programın nasıldı?

Definasyon dönemlerinde sporcularımızın yaptığı en büyük hata, yüksek karbonhidrat aldıkları bulk döneminden hızlı bir şekilde çok az karbonhidrat aldıkları döneme geçmeleri. Karbonhidrat alımlarını bir anda çok düşürüyorlar. Benim tercihim bu değil, bir anda atrofi yaşamak için yapılmış bir sistem gibi görüyorum ben bunu. Karbonhidratları bir anda aşağı çekmek yerine hafta hafta azaltmak, egzersizin süresini, şiddetini ve tekrarını artırarak ilerlemek daha mantıklı geliyor.

Beslenme anlamında çok düşük karbonhidrat almadım. Bu tercih, metabolizmaya göre de değişir; metbolizma hızınız çok düşükse karbonhidrat eşiğiniz de düşüktür. Benim metabolizmam biraz daha hızlı olduğu için, kapasitem de daha fazla. Egzersizlerimin de şiddeti yüksek. Bu duruma kardiyo da eklenince, karbonhidratlarımı çok fazla düşürmeme gerek kalmıyor. Ortalama günlük karbonhidrat değerim şudur diyemem, egzersizime göre ayarlıyorum. Sodyum oranımı da çok azaltmıyorum. Ortalama 5gr’lık tuz alımım oluyor. Sağlıklı yağlardan çok kaçınmıyorum, bol bol tüketmeye çalışıyorum. Su tüketimi çok önemli, günlük ortalama 5-6 litreden az tüketmiyorum. Bu da yine benim metabolizmamla alakalı. Bir de biliyorsunuz ben ağır sıklet yarışıyorum. Bu dalda beslenme eşiğinizi çok aşağı çekemiyorsunuz. Kas gruplarımızın karbonhidrat, sağlıklı yağ, tuz ve suya çok ihtiyacı var. Bu ürünlerin miktarının, özellikle definasyon döneminde, proteinden biraz daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Protein miktarım, her sporcunun alması gerektiği miktarlarda olsa da karbonhidrata daha fazla önem veriyorum. Geç saatte beslenmeden uzak duruyorum. Uyumadan en az 3-4 saat önce yemeği kesiyorum ve sindirimimi rahatlatmaya çalışıyorum. Lifli gıdaları asla eksik etmiyorum. Sabahları erken kalkmaya çalışıyorum ve güne erken başlıyorum. Vücudumu çok aç bırakmıyorum, ortalama 2 saatte bir makro ve mikro besinlerimi alıyorum. Bu sayede definasyon dönemimi hızlı bir şekilde tamamlamış oluyorum.

Şampiyonluk yolunda sana eşlik eden supplementler ve vitaminler nelerdi?

Müsabakalara hazırlanırken pek çok supplement kullanıyorum. Bu ürünlerin beslenme programı ile birlikte kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Supplement olarak Kingsize Nutrition’ın ürünlerini tercih ediyorum. Bir sporcunun alması gereken bütün amino asit, vitamin ve minerallerin hepsini içinde barındıran bir ürün yelpazesine sahip. Bu sebeple onların ürünlerini tercih ediyorum. Özellikle definasyon döneminde BCAA, Arjinin, Glutamin ve On Cycle benim için olmazsa olmaz. Bu ürünler vücuduma almam gereken tüm değerleri barındırıyor. Arjinin özellikle nitrik oksit olarak besinlerin daha rahat hareket edebilmesi için, kanda daha rahat dolaşabilmesi için gerekli ortamı sağlıyor. BCAA, vücutta olmayan ve dışarıdan alınması gereken amino asit zincirini oluşturuyor. Bu yüzden çok önemli. Beslenmemize ve dış etmenlere bağlı olarak bazen hormon dengemiz değişebiliyor. Bu değişiklikleri kontrol altına alabilmek için de On Cycle yoğun bir içeriğe sahip. Bu tip hormonal problemleri ortadan kaldırabilecek şekilde dizayn edilmiş.

Bunların yanı sıra, arada ergojenik yardımcı ürünler de kullandığım oluyor. Yarışma döneminde Water Out ürününü kullanıyorum. Daha fazla su ve ödem atabilmek için Water Out ürününü tercih ediyorum. Tüm bu ürünleri doğru planlamayla kullandığımda çok faydasını görüyorum. Supplement kullanımını çok önemsemeyen sporcular da var ama benim için gerekli olan bütün besin zincirini, amino asit zincirlerini içinde barındırması, Kingsize ürünleri hayatımda tutmamı sağlıyor.

Bu şampiyonaya nasıl hazırlandın, geleceğin şampiyonlarına ne gibi tavsiyeler verirsin?

Başta anlattığım zorluklardan ötürü çok zor bir hazırlık süreci geçirdim. Spor salonu motivasyonu ve rahatlığı olmadan, aynı odanın içinde, sürekli aynı duvara bakarak… 2,5 ay kadar hiç destek almadan, tek başıma çalıştım. Pandemi sürecinin tüm zorluklarını göz önünde bulundurarak bu yarışmaya katılma kararı aldım. Tüm bunlara rağmen, pek çok ülke sporcularının önüne geçerek takdir edildik. Bu gururu taşımak çok güzel.

Bu başarılarımın, benden sonraki arkadaşlara örnek olmasını dilerim. İmkansızlıklarla yapılan her şeyin daha kıymetli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum. Gelecekte bu spora gönül vermek isteyen tüm sporcu arkadaşlara tavsiyelerim bunlar olabilir. İmkansızlıklar onları yıldırmaya çalışacaktır, belki üzecektir ve hatta kayıpları da olacaktır. Ama vazgeçmeliler, bu spor öyle bir spor ki ufacık bir ışık bile geleceğe bırakabilirsiniz. Başkalarının yolunu aydınlatacak en ufak bir tecrübeyi bile gelecek yıllara bırakabilirseniz, bunun imkansızlıklarla bir alakası olmadığını onlara gösterebilirseniz, istek ve arzu ile başaracaklarını bilirlerse yolları daha açık olur. Olumsuzluklarla karşılaştıklarında kendilerini “Ben bunun altından kalkabilirim” diyerek motive etmeliler. Önce kendilerine inanacaklar, sonra etrafındakiler onlara inanacak ve en sonunda tüm dünya ve geleceğe başarılarını gösterecekler. Ben başardıysam, sizler de başarabilirsiniz. Biz asil bir Türk milletinin evlatlarıyız.

BİZİ INSTAGRAM'DATAKİP EDİN!

SON YAZILAR

BENZERLER HABERLER