Cebelitarık Boğazını geçen ilk Türk yüzücü Emre Seven, Mersin’den KKTC’ye 80 kilometrelik bir geçiş yapmak için hazırlanıyor. Hava şartlarına bağlı olarak geçiş 25-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. 2 Ekim 2020’de Emre Seven aynı parkur için ilk geçiş denemesini yaptı, ancak hava muhalefeti sebebiyle başarısız oldu. Geçiş için geçen sene ve bu sene hazırlıklarını, geçen seneki geçiş denemesine dair ayrıntıları Emre Seven ile konuştuk.
Başlamadan önce kim olduğunu Emre Seven’den dinleyelim: “Cebelitarık Boğazı’nı geçen ilk Türk’üm. 2017’de Manş Denizi’ni yüzerek geçtim. Bugüne kadar 100’e yakın ulusal ve uluslararası maraton ve ultra maraton yüzdüm. Ultra maratonları seviyorum. Katıldığım yarışların çoğu uluslararasıydı.”
“Yaşadığım aksilikler benim için çok iyi bir ders oldu.”
“Geçen sene 2 Ekim’de Mersin Yenişehir Belediyesi sponsorluğunda bir denememiz oldu. Önümde bunu yapmış bir kişi bile olmadığı için parametrem yok. Örneğin “Emre 20. Saatte sana şu olacak sabret.” Veya “Şu merhemi kullan şu ilacı iç.” Bunun gibi bir şey yok. O sebeple bazı şeyleri deneme yanılma yoluyla öğreniyoruz. 2 Ekim 2020’de geçiş için suya girdik. Bir dizi aksilikler silsilesi yaşandı. Ama bu benim için çok iyi bir ders oldu. Antrenmanlarımın yetersiz değil ama verimsiz olduğunu anladım. Aksiliklerden kastım şuydu: Zodyak çalışmadı, bu tür ultra maraton geçişlerde suya yakın bir deniz aracının beni takip etmesi lazım. Beni üç katlı koskoca bir yat takip etti. Dolayısıyla rüzgarın ve akıntının hızıyla yat hemen yön değiştirdi. Yüzücü o kadar kolay yön değiştiremiyor ama yüzen büyük cisim çok rahat bir şekilde rüzgardan etkilenebiliyor.”
“Hava muhalefeti ciddiydi.”
“Geçişten önceki 48 saat uyuyamadım. Organizasyonun merkezinde ben vardım. Her yere ben koşmaya çalıştım. Michael Read geçişin davetlisiydi. Michael’i ben ağırladım. Michael bana kendisiyle niye benim ilgilendiğimi sordu, dinlenmem gerektiğini söyledi. Geçiş sırasında tekneyle çok kez irtibata geçmem gerekti. Hava muhalefeti ciddiydi. Aslında benim o gün suya girmemem gerekiyordu. Bu kararın benim veya teknedekiler tarafından en baştan verilmesi gerekirdi. “
“Geçen seneki eksiklerimin üzerine tek tek gittim.”
“Gelelim bu seneye. Bu sene Aküder ana sponsorluğunda Mersin Yenişehir Belediyesi ve Avcılar Belediyesi’nin organizasyonuyla yeniden geçiş denememi gerçekleştiriyorum. Geçen seneki hatalarımı tek tek düşündüm, hepsini yazdım ve onların üzerine tek tek gittim. Belimde sakatlık var. Ağrısı için profesyonel yardım aldım. Organizasyon ayaklarını böldüm. Farklı kişiler organizasyonun farklı kısımlarından sorumlu. Hakem problemini çözdük. Gerekli resmi izinler alındı. Dışarıdan gelen onur konuğuyla arkadaşım ilgilenecek.”
“Kalp elektrosu ismini verdiğim bir metot geliştirdim.”
“ Geçişin başlangıç noktası olan Anamur’a bir hafta önceden gidiyorum. Anamur’un havasını, denizini, güneşini tanımak ve alışmak istiyorum. Sabahları simülasyon amaçlı yüzüşler yapacağım. Bu, geçiş başlangıcının tiyatrosu olacak. Bunların yanı sıra en önemli şey antrenman. Geçen seneye göre antrenmanlarımda mesafe olarak ekstra bir şey yapmadım. Sadece metodu değiştirdim. Yüzme kariyerinde benden büyüklerin görüşleri doğrultusunda adına “kalp elektrosu” dediğim bir metot geliştirdim. Antrenman mesafeleri çok uzun değil. 3-5-7-20 km, 3-5-7-8-20 km, 2-4-7-25 km şeklinde kalp ritmi gibi aralara sert/şok antrenmanlar yerleştirdiğim (yaklaşık her 10 güne) bir program yaptım. “
“20-24 saatlik bir deneme yapmak içimde ukde.”
“Gece yüzmesinden ürküyordum. Akşam 7’de girip sabah 9’da sudan çıktığım, tüm geceyi zifiri karanlıkta yüzdüğüm bir antrenman yaptım. Bu şekilde bütün eksikliklerimin üzerine gittim. İçimde ukde kalan tek bir eksiğim kaldı. O da 20-24 saat durmaksızın bir yüzüşü tamamlamaktı. Ancak geçişe az zaman kaldığı için yapamadım. Bu çok hassas ince bir çizgi. Bunu yapsaydım vücudum toparlanamayabilirdi. Bu sebeple yapmamam gerektiğini bana söylediler. Marttan bu tarafa 7 saat, 10 saat, 16 saat durmadan havuzda yaptığım antrenmanlar oldu. Mayıs ayında denize indim. 5-6-7-8-12 saatlik denemeler yaptım.”
“Amacım Mersin-KKTC parkurunu uluslararası bir parkur haline getirmek.”
“Geçen seneden çok daha iyiyim. Ancak deneyeceğim Kıbrıs geçişi kimsenin “Ben bunu girerim ve yüzerim.” Diyebileceği bir mesafe değil. Amacım burayı uluslararası bir parkura dönüştürmek. Manş, Cebelitarık Boğazı , Catalina Kanalı yüzüşlerinde nasıl sertifika veriliyorsa ben de buraya gelip bu yüzüşü gerçekleştirmeyi başaranlara uluslararası yüzme camiasının kabul ettiği bir derneğin vereceği bir sertifikasyonla buranın yeni bir parkur olarak dünyaya tanıtılmasını istiyorum. Bu, ülkem için ve KKTC için çok iyi bir reklam olacaktır. Umarım bunun değerini bilirler. “