Kilo vermek ve yağ yakmak konu olunca, son birkaç kiloyu vermek kadar zor bir süreç yoktur. Diyetinizin ilk zamanları ve ortalarında verdiğiniz kilolar ve yağ yakma hızınız sona doğru epey yavaşlar.
Bunun bir sebebi artık vücudunuzun beslenme programınızda yaptığınız değişikliklere ve antrenman sürecinize alışmasıdır. Ayrıca 120 kilo olan bir kişinin 20 kilo vermesi ile 70 kilo olan bir kişinin de 20 kilo vermesi arasındaki süreçte fark vardır. Vücudunuz bir noktadan sonra diyet ve antrenmana direnç göstermeye başlar.
Diyetin son dönemine girildiğinde yağ yakmak için ne kadar planlarınıza sadık kalsanız da değişiklik göremeyebilirsiniz. Bu durumda davranışlarınızda birtakım değişikliklere gitmeniz gerekir.
Uyku Zamanı Geldiğinde Telefonlarınızı Kapatın
“Telefonumun uykuyla ve kilo vermek ile ne alakası var” diye düşünüyor olabilirsiniz. Kimse elektronik aygıtların sağlığa ve fitness sürecine bu denli etki edebildiğini aslında bilmiyor. Sağlığınızı olumsuz etkileyen fazla elektronik cihaz kullanımı domino taşı gibi yağ yakma sürecinizi ve fitness antrenmanlarınızı da deviriyor. Nasıl mı?
7/24 kontrol ettiğiniz mailleriniz (ki bu inanılmaz bir strese neden olur), uyku için yatağa girdiğinizde elinize aldığınız telefon, sosyal medyada neler olmuş diye bakılan sayfalar derken uyku sürecinize iki yönden zarar veriyorsunuz. Birincisi, uyku sürenizden fark etmeden saatlerinizi çalabiliyorsunuz ve doğal olarak az uyku ile yeni güne başlıyorsunuz. İkincisi, uyku düzeninizin bağlı bulunduğu biyolojik saatinizi bozuyorsunuz. Yetişkin bir bireyin akşam saat 9 ile sabah saat 7.30 arasındaki zaman diliminde 7 ile 8 saat aralığında uyuması sağlığı için yeterli bir süredir. Telefonunuza ayırdığınız zaman uyku sürenizden çalarken vücudunuzun uyku hormonlarını çalıştırmasını da zorlaştırır. Melatonin hormonunun çalışabilmesi ve sizin uykuya kolayca dalabileceğiniz karanlık bir ortam gerekir. Uzun süre aydınlıkta kalmak ve telefonunuza odaklanmanız uyku sürecinizi olumsuz etkiler. Yetersiz uyku biyolojik saatinizin aksamasına ve metabolik faaliyetlerinizin çarpıklaşmasına dolayısıyla yağ yakma sürecinizin olumsuz etkilenmesine yol açar.
Fitness antrenmanlarına istediğiniz kadar ağırlık verin, yeterli uyku almadığınız sürece metabolizmanız yağ yakım hızınıza eskisi gibi erişemeyecektir.
Kalori Alımınızı Minimuma İndirmek Yağ Yakmak Anlamına Gelmez
Kilo vermek tamamen daha az yemek ve çok az kalori almak demek değildir. Kalori alımınızı aşağı çekerken sınırlarınızı zorladığınız zaman vücudunuz ghrelin ve leptin seviyelerini de aşağı çeker. Bu iki metabolik hormon sizin açlık-tokluk hissinizi dengeleyen hormonlardır. Ayrıca leptin hormonu açlık hissinizi azaltırken vücudunuzun yağ yakma kapasitesini arttırır. Siz bu iki hormonu aşırı az kalori alımıyla birlikte vücudunuzda az salgılanır hale getirirsiniz. Dolayısıyla vücudunuz yağ yakma kapasitesini kaybetmeye başlar.
Diyet sırasında az ama çok çok az yemek önemli değildir. Almanız gereken kalori metabolik faaliyetlerinizin düzgün işlemesini sağlayacak olan kaloridir. Yağ yakma sürecinde tıkandığınızda ise neyi yanlış yapıyor olabileceğinize bakın. Belki de fark etmeden gereğinden az kalori almaya başladınız. Bu hem aç hissetmenize hem de yağ yakamamanıza neden olur.
İşlenmemiş gıdaların, sağlıklı ürünlerin hepsini diyetinizde mutlaka yeterince bulundurmalısınız. Kalori sayımına odaklanmaktan ziyade vücut metabolizmanızın sağlıklı çalışmasına odaklanın. Dengelenmiş açlık hormonları, yüksek enerji ve düzgün bir metabolizma zaten size yağ yakımını da getirecektir.
Sabahları Yeşillik Tüketin
Kahvaltıda sebze yemek size göre olmayabilir. Size elbette kahvaltıda bamya yemeği yiyin demeyeceğiz. Yeşillikler size tokluk hissi verecek liflerle doludur ve enerji üretiminizi sağlayacak B vitaminleri deposudur. Kahvaltınıza ekleyeceğiniz yeşil sebzeler gün boyu metabolizma hızınızın da maksimumda kalmasına yardımcı olabilir. Lezzetli seçimler için ıspanaklı omletler ya da salatalıklı, maydonozlu, limonlu ferah smoothieler yapabilirsiniz.
Kahvenize Ekleme Yapmaktan Vazgeçin
Kafeinin antrenman programınıza da sağlığınıza da birçok yararının olduğunu biliyoruz. Peki siz kafein almak için kahvenizi nasıl tüketiyorsunuz? Kaç tane şeker atıyorsunuz? Yapay tatlandırıcıları kullanıyor musunuz? Ya da süt tozu ve kremaları?
Kahve tek başına içildiğinde (ya da doğal bir sütle) olumlu etkileriyle karşınıza çıkarken yaptığınız eklemelerle ne yazık ki olumlu yönlerini kaybediyor. Şeker ve kremalar yağ oranlarını ve yapay madde alımını sağlıyor. Kahvenizi sade içmeyi tercih etmiyorsanız doğal ürünlere yönelin. Kahvenize az şeker oranına sahip Hindistan cevizi sütü ya da yağsız süt katabilirsiniz. Tarçınla tatlandırmayı deneyebilirsiniz.
Kahvaltınızda Yumurtaya Bol Bol yer Açın
Sabah kahvaltınızda protein ağırlıklı beslenmeniz kilo alımını engeller, gün içinde daha az yemenize yardımcı olur, açlık hissini azaltır ve glükoz seviyenizi düzenler. Yüksek protein ağırlıklı bir kalvaltı ortalama 400 kaloriliyi almamanıza ve daha çok yağ yakmanıza yardımcıdır. Protein kan şekerinizi dengelediği ve enerjinizi koruyabildiği için vücudunuzda bu etkileri görmenizi sağlar. Sabah kahvaltınıza yumurtaları eklemeniz için daha geçerli bir sebebiniz yok!
Tüm bunlarla birlikte yağ yakım hızınızı arttıracak bir öneri de termojenik kullanımıdır. CLA ve L-karnitin gıda takviyeleri metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olduğu için önemli birer yağ yakımı destekleyicisidirler.
CLA ve diğer termojeniklerin yağ yakımı ve kas kütlesi oluşumuna desteğini L-karnitin, CLA Gibi Termojenikler İşe Yarıyor Mu? başlığımızda okuyabilirsiniz.