Az yemek yiyerek daha fazla egzersiz yapmanın kilo vermeyi hızlandırdığı algısı pek çok kişide hakim. Bu kaloriler ve enerji dengesi ile ilgili teorilere göre doğru olsa da, uzun vadede açlık oyunlarını getirecek bir durum. Enerji dengesinin bozulması, bir süre sonra daha fazla iştah ve akabinde kilo alımı ile sonuçlanan diyetlerin pek bir anlamı yok.
Yağ hücreleri siz kaloriye ihtiyaç duyduğunuzu sanarken, alacağınız kalorileri depolar. Böyle durumlarda vücut şekerli ve işlenmiş gıdaya yönelir. Akabinde vücut ne zaman besleneceğini bilmediğinden, yağ hücreleri de depolanmaya devam eder. Gereğinden az yemek ve çok antrenman, sabırsızlığı ve siniri de beraberinde getirir.
Sürekli açlık hissediyor ve kilo vermek ile ilgili sorun yaşıyor olma ihtimalinizin potansiyel sebeplerini gelin birlikte inceleyelim.
1) Yüksek Karbonhidratlı Diyetiniz veya Şekeri Fazla Tüketme Eğiliminiz Var
Fazla miktarda karbonhidrat veya şeker tüketimi, kan şekerinde ani artış ve azalışa sebep olur ve bu da açlık hissini arttırır. Açlık hissinin artması, kan şekerinde meydana gelen değişiklikler sebebi ile vücudun kan şekeri seviyesini stabilize etme isteğinden gelir. Ani değil, yavaşça artan kan şekeri açlık hissini azaltır ve vücudun şekere saldırması durumunu ortadan kaldırır.
Daha az karbonhidrat içeren diyetler, daha az insülin ihtiyacı sağlar. Kan şekeri düştüğünde, glukagon hormonu kan şekerini glikojen depolarından sağladığı enerji ile arttırır. Bunu az karbonhidrat diyeti ve kalorik açık ile birleştirdiğinizde yağ yakacağınızdan emin olabilirsiniz.
2) Diyetinizde Yeterince Sağlıklı Yağ Bulunmuyor
Açlık hissini azaltmanın bir diğer yolu, her öğün mümkün mertebe sağlıklı yağlara yer vermektir. Avakado, zeytin yağı, hindistan cevizi yağı veya fıstık ezmesi buna güzel örnek olabilir. Karbonhidrat tüketiminizi azalttığınız zaman sağlı yağlar midenizi ve beyninizi tatmin edecek tokluk hissini yaratır.
Kuruyemişlere, balık yağına ve diğer sağlıklı yağ seçeneklerine diyetinizde yer vermeyi ihmal etmeyin. Bu yağlar enerji kaynağı olarak kullanılma ihtimali yüksek yağlardır. Karbonhidrata olan açlığınız da bu sayede dinecektir.
3) Kuruyemiş Tüketmiyor Olabilirsiniz: Kuruyemişler Kilo Vermenize Yardımcıdır
Özellikle kuruyemişlerin beyin ve kalp sağlığı için önemi büyüktür. Bu geçtiğimiz yılların pek çok araştırmasında görülmektedir. Hatta, kuruyemişi doğru miktarda düzenli tüketen bireylerin kilo vermeye yatkın oldukları ve sağlıklı yağ oranına sahip olma eğilimine sahip oldukları görülmektedir.
Yapılan bir diğer araştırma ise kuruyemiş yiyen kişilerde obezite ihtimalinin daha az olduğunu kanıtlar nitelikte. Neden mi? Çünkü kuruyemiş, tok tutar, tat olarak tatmin eder ve sağlıklı yağlar barındırır. Tıka basa doyma isteğinden de uzak tutar. İnsülin seviyesi aşağıdayken, tokluk hissini arttırarak enerji seviyelerini de arttırır. Günde 1-2 avuç kuruyemiş yemeye çalışmanız, faydalı olacaktır.
4) Uykunuzu Önemsemiyorsunuz
Beslenme ve antrenman en önemli iki faktör gibi görünse de, enerji seviyelerinde uykunun önemi de oldukça fazladır. Kilo verme hedefinizde kesinlikle büyük bir rol oynar. İnsülin seviyelerini etkileyebilen uyku, eksikliğinde de hormon dengesizliğine ve akabinde kilonun artmasına sebep olabilir. Hatta karbonhidratların enerji olarak kullanılmasını da engelleyebilir.
İstenmeyen yağları depolamaktan kaçınmak adına günde 7-8 saat uyuduğunuzdan emin olun.
5) Her Zaman Lezzeti Hedefliyorsunuz
Lezzet, sağlıklı kiloda ve yağ oranında bulunmak isteyen bireylerin daima önceliği olmamalıdır. Elbette tat pek çok şeyin önündedir ancak sağlıklı protein kaynaklarına, sağlıklı yağlara yer vermek oldukça kritik bir noktadayken lezzetin bazen arka planda kalması gerekebilir.
Bu sayede kilonuzun hep sağlıklı aralıklarda bulunduğundan emin olacaksanız, arada sırada lezzetten fedakarlık etmeniz işinize yarayabilir.
6) Potansiyel Stres Kaynaklarınıza Duyarlı Değilsiniz
İş görüşmeniz, toplantınız veya okuldaki sınavınızın yarattığı heyecan sizi sağlıksız yiyeceklere doğru yöneltmede etkili olabilir. Bu stresi kontrol altına almak tamamen kafanızda bitiyor. Kafa yapınızı stresten daha pozitif bir noktaya yöneltmeniz yararınıza olacaktır.
Stres kaynaklarını elimine ederseniz ya da yönetmeyi öğrenirseniz sağlıklı bir kiloda bulunamama durumunuzdan bir adım daha uzaklaşmış olursunuz. Sağlıksız psikoloji, sağlıksız beslenmeyi tetikler. Bu nedenle kendinizi sürekli pozitiviteye itmeye çalışırsanız, çok daha sağlıklı bir noktada bulunuyor olacaksınız.
7) Sebze Tüketmiyorsunuz
Her öğünde mümkün mertebe sebze tüketmelisiniz. Lif ve tokluk hissi için en mantıklı stratejilerden olan sebze tüketimi, diyetinizin vazgeçilmez parçası olmalı. Farklı lezzetler deneyin, hatta yiyemediğiniz sebzelerin tadına varmaya çalışın. Çeşitliliği arttırmaya bakın. Bu sayede hem farklı lezzetler tatacaksınız, hem de beslenmenizi daha sağlıklı bir hale getireceksiniz.