Genel yargı, protein tozunun normal öğünlere tercih edilmemesi gerektiği yönündedir. Tükettiğimiz besinler “doğal” olarak nitelendirilirken, protein ağırlıklı gıda takviyelerine “yapay” muamelesi yapılmaktadır. Bu noktada genel yargıdan ziyade, bilimin ne dediğine bakmalıyız.
Protein ağırlıklı diyetlerin yağ yakımı açısından ve kas kütlesi ekleme miktarı açısından çok daha verimli olduğunu biliyoruz. Ayrıca proteinin en tok tutan buna karşın yağ olarak depolanma ihtimali en az makro besin olduğunu biliyoruz. Daha fazla proteinin daha fazla protein sentezine yol açtığı da ortada.
Bu noktada, protein tozlarının ve diğer protein ağırlıklı gıda takviyelerinin normalde tükettiğimiz protein ağırlıklı besinlere göre farkı tam olarak nedir?
Protein Tozu ve Proteinli Öğünü Karşılaştıran Araştırma
Paul Arciero ve ekibinin yaptığı araştırmaya bakarak, bu konuda belki bir kanıya varabiliriz.
Araştırmada, Paul Arciero ve ekibi denekleri iki gruba ayırıyor. İki gruba da aynı kalori ve makro değerler ile beslenme programı, aynı antrenman programı veriliyor ve gruplar bu programları uyguluyorlar. İki grubun arasındaki tek fark ise, öğün sıklığı. Bir grup aynı kalori ve makro besinleri 3 büyük öğün olarak yiyorken, diğer grup 6 küçük öğün şeklinde yiyor.
Araştırmanın sonucunda, kısa vadede daha sık ve daha az öğün yiyen kişiler daha fazla kas kütlesi ekleyip daha az yağ depoluyorlar. Uzun vadede ne olacağı konusunda kesin bir kanıya varmamız mümkün olmasa bile, daha sık öğünler içeren bir beslenme programına sahip olmanın daha efektif bir noktada durmasından dolayı sık öğün tüketiminin zarardan çok yarar sağlayacağı kanısına varabiliyoruz.
Daha sonra, asıl sorumuza cevap olacak şekilde araştırmayı bir adım öteye taşıyorlar.
Bu sefer iki grup da aynı miktarda öğün tüketiyor. Bu öğünlerde epey protein yer alıyor. Yağ oranı yüksek fakat sağlıklı bireylerin yer aldığı bu deneyde kişilere ortalamanın üstü diyebileceğimiz kilogram başına 1.4 gram protein veriliyor.
16 hafta boyunca bu iki gruptan birindeki kişiler alması gereken proteini normalde tükettikleri öğünlerle alırken diğerleri 6 öğünün yarısında whey protein kullanıyorlar. Grupların antrenmanları da aynı, tek fark bir grubun öğünlerinin yarısı olan 3 adet öğünde supplement kullanması.
Deneyin sonucunda iki gruptaki gelişim de tamamen aynı. Yani normal öğünlerin protein tozundan üstün tutulması için bir sebep yok. Et, süt, yumurtadan alınan protein ile protein tozundan alınan proteinin vücut kompozisyonu açısından hiç bir farkı yok.
Hal böyle iken; hızlı ve efektif, tok tutan, az kalorili protein kaynakları olan protein ağırlıklı gıda takviyelerini özellikle vücut estetiği ve kas yapma üzerine yoğunlaşmış kişilerin alması çok doğal. Herkesin sürekli protein ağırlıklı öğünlere ulaşması kolay değil. Zaman açısından da herkes günün büyük çoğunluğunu beslenmeye ayıramıyor. Bu sebepler, supplement olarak protein takviyeleri almanın işe yarar olabileceğini bizlere kanıtlıyor.